Komplo teorilerine kim, ne kadar inanıyor?

Doğruluğu Ne? platformu kurucusu ve Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Selman Selim Akyüz tarafından yürütülen araştırma kapsamında sosyal medya kullanıcılarının komplo teorilerine yaklaşımı belirlenmeye çalışıldı.

İnternet üzerinden düzenlenen ankete 74 ilden bin 319 kişi katıldı. En fazla katılım İstanbul’dan oldu (yüzde 27,2).

Katılımcıların yüzde 69,9’u erkek, yüzde 30,1’i ise kadın. Eğitim dağılımında en yüksek katılım üniversite mezunlarından sağlandı (yüzde 61,6). Katılımcıların yüzde 60,2’si 25-44 yaş aralığında.

Kendisini öncelikli olarak hangi kimlikle tanımladıkları sorusuna katılımcılar yüzde 30,7 Milliyetçi, yüzde 29,8 muhafazakar/dindar, yüzde 16,1 laik/Atatürkçü, yüzde 6,1 oranında sosyal demokrat yanıtı verdi.

Katılımcıların salgın döneminde en az güvendiği kuruluşlar Dünya Sağlık Örgütü, ilaç şirketleri ve muhalefet. Doktorlar/bilim insanları, sağlık bakanlığı, bilim kurulu ve Fahrettin Koca’ya güven düzeyi diğer kurum ve kişilere nazaran daha yüksek. Katılımcıların yüzde 31’i bakana güvenmediğini belirtirken yüzde 69’u orta ve yüksek düzeyde güven ifade etti.

Salgının başından bu yana sıklıkla sosyal medyada gündeme gelen temel iddialara katılıp katılmadığı sorulan katılımcıların yüzde 52’si Türkiye’de vaka ve ölüm sayılarının düşük gösterildiğini, yüzde 55’i Koronavirüs’ün laboratuvarda üretildiğini, yüzde 48’i dünyanın bir grup gizli ve çok güçlü insan tarafından yönetildiğini düşünüyor.

Katılımcıların büyük çoğunluğu, Koronavirüs’ün 5G ile arasında bağlantı olduğuna, insanların vücuduna çip enjekte edileceğine ve salgının abartıldığı görüşüne inanmıyor.

Aşı yaptıracağını ifade edenlerin oranı yüzde 34,6. Aşı yaptırmayacağını söyleyenler yüzde 29,9, kararsız olanların oranı ise yüzde 35,4.

Milliyetçiler içinde “aşı yaptırmayacağım” diyenlerin oranı yüzde 27. Bu oran muhafazakar/dindarlar içinde yüzde 38,8, kendisini laik/Atatürkçü olarak tanımlayanların içinde ise yüzde 22,9. Bu grupta “aşı yaptıracak mısınız?” sorusuna “evet” cevabı verenlerin oranı yüzde 41,9.

İlgili İçerik  Komplo Teorilerinden Toplumsal Harekete: QAnon

Katılımcıların büyük bölümü internet ve sosyal medyada Covid-19’la ilgili şüpheli/yanıltıcı bilgiyle karşılaştığını, bu bilgileri çoğunlukla sıradan sosyal medya kullanıcıları, yüksek takipçili hesaplar ve siyasetçilerin paylaştığını ifade ediyor.

Sosyal medyayı daha çok kullandıklarını ifade eden katılımcıların TV, gazete gibi geleneksel medya araçlarına güveni sosyal medyadan daha düşük düzeyde.

Dr. Selman Selim Akyüz

Çalışma kapsamında komplo teorilerine Türkiye’deki sosyal medya kullanıcılarının ne düzeyde inandığını ve motivasyonlarını anlamaya çalıştıklarını belirten Dr. Akyüz, araştırmanın ayrıntılı sonuçlarını akademik çalışmalarda değerlendireceğini ifade etti. Akyüz, “katılımcıların büyük bölümü üniversite ve lisans üstü mezunu olmasına rağmen bazı komplo teorilerine inanma oranının çok yüksek olması dikkat çekici. Bu sonuçlar, kurumlara güveni de etkiliyor. Tabi aşı konusundaki iddialar ve salgının kontrollü, yapay olduğuna inanma oranının yüksek olması da aşı yaptıracağını söyleyenlerin oranının oldukça düşük çıkmasına neden oluyor” dedi.

Doğruluğu Ne? Editör Ekibi