Cellad Kara Ali’nin İstiklal Mahkemesinde 5216 Kişiyi Astığı İddiası



Ankara İstiklal Mahkemesi’nde 5 bin 216 kişiyi astığı iddia edilen Cellat Kara Ali’yi gösterdiği iddiasıyla kullanılan fotoğraf İstiklal Mahkemesi hakimlerinden “Kel Ali” olarak bilinen Ali Çetinkaya’ya ait. Kara Ali’nin (Ali Ağı) cellat olarak idam ettiği kişi sayısıyla ilgili farklı iddialar bulunuyor ancak İstiklal Mahkemelerinde toplam idam edilen kişi sayısı da bu rakamlardan çok uzak. 

Sosyal medyada sıkça paylaşılan yukarıdaki görselde İstiklal Mahkemelerinin yüz binlerce kişiyi idama mahkum ettiği, Ankara’da görevli Cellad Kara Ali’nin tek başına 5 bin 216 kişiyi idam ettiğini söylediği iddia ediliyor. Kullanılan görselin altında ise Kara Ali’nin Ankara’da, çoğu sakallı, cübbeli ve sarıklı alimler olan 5216 kişinin idam ipini çektiği yönünde bir alıntıya yer veriliyor. Son bölümde ise “bir kişi 5216 kişiyi idam ettiyse yüzlerce görevli celladın 8 yıl süren bu zulüm mahkemelerinde ne kadar insanı idam ettiğini varın siz düşünün. Bulacağınız rakamın 6 haneli (100.000) olacağı şüphesizdir” deniliyor.

Cellad Kara Ali’nin böyle bir açıklaması olup olmadığını araştırdığımızda Timetürk adlı sitedeki yazıda Kara Ali’nin Tanin Gazetesi’ne “Ben Ankara’da 6128 kişinin sehpada ipini çekmişim” dediği yönünde bir bilgiyle karşılaşılıyor. Yani görseldeki iddiadan daha fazla bir sayıyla karşılaşıyoruz. 5216, 6128 oluyor.

Cellat Kara Ali’yle ilgili, Kadir Mısıroğlu adıyla açılmış bir hesapta (hayran hesabı) ise bu kez “Son Tevrat” adlı bir gazetede hatıralarını şöyle yayınladığı belirtiliyor: “Bizim patronlar yalan söylüyor. O kadar cellatın içinde sadece benim Cellat Kara Ali olarak idam ettiklerimin sayısı, sadece benim sallandırdığım kişi sayısı 5216’dır”. 

Alıntıdan sonra sayfada idamların çokluğu nedeniyle ip kıtlığı yaşandığı iddiasına yer veriliyor.

Burada ise rakam yeniden 5216 oluyor. Yaptığımız araştırmada “Son Tevrat” diye bir gazetenin olmadığını da tespit ettik. Yine bir başka internet sitesinde Kara Ali’nin 1950 yılında Yeni Sabah Gazetesine anılarını anlattığı ve bu anıları Ali Yıldırım’ın “Dar Ağacında Kan Sesleri-Bir Celladın Anıları” adlı kitabına aldığı belirtiliyor. İddiaya göre kitapta oldukça ilginç idam anılarına yer veriliyor:

İlgili İçerik  Küba'nın Geliştirdiği İnterferon Alpha 2B Adlı İlacın Koronavirüs'ü Yendiği İddiası

“Ben celladım. Adam asıyorum. Tam 21 senedir durmadan adam asıyorum. Şimdiye kadar kaç kişi mi astım? Bazen bunu kendi kendime çok sorar hesaplar yaparım. Binden fazla, belki bin beşyüz. Kati rakamını bilmiyorum. Bu işe başladığım zaman bir defter edinmiştim. Astıklarımın adlarını, hüviyetlerini, suçlarını, son demlerini birer birer yazmıştım. Bir çoğunun resmini de elde etmiştim. Fakat uğursuz bir yangında hepsini kaybettim. Hepsi yandı, kendimi zor kurtardım”. 

Anıların buradaki versiyonunda ise bin – bin 500 rakamını görüyoruz ve Ankara İstiklal Mahkemesinden hiç bahsedilmiyor. Ankara İstiklal Mahkemesi 1920-1923 yılları arasında, İzmir İstiklal Mahkemesi de 1926’da, hatta kaynaklarda Delibaş İsyanında idamlarda görev yaptığı için 1950’deki röportaja kadar geçen sürenin 24-30 yıl arası olması gerekiyor ancak Kara Ali’nin “21 yıldır durmadan adam asıyorum” ifadesi dikkat çekiyor.

Ayrıca buradaki anıların uzun uzun alıntılandığı bu kaynaktaki bilgiler, önemli idamlardan bahsetmesine rağmen başka hiçbir kaynakta geçmeyen ayrıntılara yer veriyor. Kara Ali, İzmir Suikastı Davası sanıklarından İzmit Mebusu Şükrü Bey’in idamında bir kez ip, bir kez makara koptuğunu, Şükrü Bey’i üçüncü de asabildiğini anlatıyor:

“…Tekrar onu kaldırdığımız zaman Şükrü Bey bir of çekti ve “Yeter! Eziyet etmeyin fazla” diye inledi. Hissettiğim teessür pek büyüktü, “Allah hakkı için istemeden oldu bunlar Şükrü Bey” dedim, “Fakat merak etmeyin, üçüncü seferinde sizi çok rahat bir şekilde asacağım.” Makarayı tekrar yerine taktım. İp geçirmek için vakit yoktu. Adamcağızı fazla bekletip üzmemek için hemen Trabzon mebusu Hafız Mehmet Bey için hazırlamış olduğum yandaki sehpaya götürdüm, tekrar masaya çıkarıp ipi boynuna geçirdim, itina ile ilmiği taktım ve masaya tekmeyi vurdum. Çok şükür bu sefer bir şey olmadı. Daha ikinci sallanışta bacaklarına sarılıp onu aşağı doğru çektim. Beklediğim çat sesini duyunca rahatlayarak bıraktım. Hükmü idam infaz edilmiş ve Şükrü Bey artık ölmüş bulunuyordu”. 

Peki Kara Ali diye biri gerçekten var mı? Cellat Kara Ali ismi internette arandığında 17. yüzyılda Osmanlı’nın ünlü cellatlarından birinin isminin de Kara Ali olduğu hatta Sultan İbrahim’i boğan kişi olduğu iddiasıyla karşılaşılıyor.

İlgili İçerik  Afrikalı militanların Türk Bayrağıyla operasyona gittiği iddiası

Araştırma derinleştirildiğinde, İstiklal Mahkemeleriyle ilgili güvenilir kaynaklarda ise Kara Ali değil Cellat Denizlili Ali ya da Ali Ağı (Ağu) ismine rastlanıyor. Tüm iddiaların dayandırıldığı ismin Ali Ağı olduğu, Konya ve İzmir’de idamlarda görev yaptığı, İzmir Suikastının basına yansımaları üzerinde üzerine doktora çalışması yapan Ahmet Hilmi Balcı’nın tezinden anlaşılıyor. Balcı, Kara Ali’nin Ahenk Gazetesindeki haberlerde “Denizlili Cellat Ali” olarak adının geçtiğini ve İzmir’de kendisini tanıyan biriyle görüşme yaptığını ifade ediyor. Dönemin basınında idamların Denizlili Ali ile özneleştirildiğini anlatan Balcı, ismi farklı şekillerde anılan celladın hayatı ve anlattıkları konusunda önemli ölçüde bilgi eksiği olduğunu ve konunun tarihçiler tarafından daha derinlemesine araştırılması gerektiğini de belirtiyor.

Araştırma sonucu ortaya çıkardığımız önemli bir ayrıntı ise Kara Ali’yle ilgili haber ve paylaşımlarda kullanılan fotoğrafın İstiklal Mahkemesi hakimlerinden “Kel Ali” olarak bilinen Ali Çetinkaya’ya ait olması. Çetinkaya’nın fotoğrafları bir çok kaynakta bulunuyor. O fotoğraflardan birinin Kara Ali için kullanıldığı görülüyor.

Kara Ali’ye ait olduğu ve dönemin gazetelerinden alındığı belirtilen tek fotoğraf ise idamlar sonrası röportajlarının yayımlandığı gazetelerde kullanılan aşağıdaki fotoğrafı.

Yeni Şafak Gazetesi kuruluşu GZT’nin de Cellat Ali Ağı’nın bu fotoğrafını kullandığı ve doktora çalışmasındaki bilgilerle örtüşen ifadelerin yer aldığı bir video hazırladığı görülüyor. Bu videoda dönemin gazete küpürlerine de yer veriliyor.

 

Kara Ali’nin binlerce kişiyi idam ettiği iddiasının dayanak olarak kullanıldığı diğer iddia ise Ankara İstiklal Mahkemesinde on binlerce Türkiye’de ise yüz binlerce kişinin idam edildiği bilgisinden oluşuyor. İstiklal Mahkemeleriyle ilgili resmi kayıtlar ve Prof. Dr. Ergün Aybars’ın çalışmalarına  bakıldığında 1920-1923 arası ilk dönemde 1450-1500 kişinin idam edildiği, ikinci dönemle birlikte toplam 2 bin 75 kişinin idamının gerçekleştiği, yine çoğu asker kaçağı yaklaşık 5 bin kişinin idamının ise ertelendiği görülmektedir. Ankara İstiklal Mahkemesinin toplam yani ertelenenlerle birlikte verdiği idam kararı sayısı ise 435.

İlgili İçerik  Çin'de 2013 yılında ölümcül virüs üretildiği iddiası

Doğruluğu Ne? ekibinin ulaştığı Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Dekanı Tarihçi Prof. Dr. Caner Arabacı, farklı cellat hikayeleri olduğunu ancak Cellat Kara Ali ismine rastlamadığını, rakamların da gerçeği yansıtmadığını söyledi. Arabacı, “Bu tür efsaneler sıklıkla çıkıyor. İstiklal Mahkemeleriyle ilgili yayınlanan eserler var ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi, o dönem tamamı Meclis’e gelen belgeleri araştırmacıların erişimine açmıyor. Bu nedenle gerek mahkeme kayıtları gerekse rakamlar konusunda farklılıklar oluyor. Bu tür efsanelerin yayılmasının önemli bir sebebi de Meclis’in 99 yıl geçmesine rağmen dosyaları erişime açmamasıdır” dedi.

Sonuç olarak bugüne kadar yapılan akademik çalışmalara ve arşivlere bakıldığında İstiklal Mahkemelerinde, iddia edilen sayıda kişinin idam edilmediği, rakamlar arasında çok büyük farklar olduğu, verilen kaynakların birbiriyle uyumlu olmadığı görülüyor. O dönem verilen bazı idam kararlarının siyasi nitelik taşıması nedeniyle bir çok sosyal medya kullanıcısının Cellat Kara Ali olarak ismi değiştirilen Denizlili Ali Ağı’nın çelişkili açıklamalarını Ali Çetinkaya’nın fotoğrafıyla birlikte kullanarak, dönemin gazete haberlerini günümüze kadar taşıdığı anlaşılıyor. Tarihçilerin günümüzde hala siyasi anlamda tartışma konusu olan İstiklal Mahkemeleriyle ilgili gazete haberlerinden öte belgelere dayalı çalışmalarla konuyu aydınlatması gerekiyor.

 

Analiz: Aslı Sena Çevikbaş-Selman Selim Akyüz

 

Kaynaklar

-TBMM İstiklal Mahkemesi Yayınları

https://www.tbmm.gov.tr/yayinlar/yayinlar.htm

– İstiklal Mahkemeleri Bölümü-İslam Ansiklopedisi

https://islamansiklopedisi.org.tr/istiklal-mahkemeleri

-Prof. Dr. Ergün Aybars’ın çalışmasıyla ilgili haber

http://bianet.org/bianet/siyaset/12143-80-yilin-utanc-listesi-idam-kurbanlari

– Ahmet Hilmi Balcı’nın doktora tezi

https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/tezSorguSonucYeni.jsp

– Ali Çetinkaya (Kel Ali) ile ilgili haberler

https://www.yenisafak.com/politika/chpden-kel-ali-adina-park-318592

https://www.afyonzafer.net/gundem/ali-cetinkayanin-askerlik-anilari-yayinlandi-h140.html

http://www.agos.com.tr/tr/yazi/292/yalniz-allahtan-korkan-istiklal-mahkemeleri

-Cellat Ali Ağu’nun fotoğrafının kullanıldığı video

https://www.youtube.com/watch?v=-_g0mdz4i7I

-Kara Ali ile ilgili iddiaları aktaran kaynaklar

https://sonehzade.wordpress.com/2015/04/09/bir-cellatin-anilari-bekledigim-cat-sesini-duyunca-rahatlayarak-biraktim/

https://www.kitapyurdu.com/kitap/daragacinda-kan-sesleri-bir-celladin-anilari/58356.html

http://bianet.org/bianet/siyaset/12143-80-yilin-utanc-listesi-idam-kurbanlari

Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü mezunu. Doğrulama ekibinde araştırma ve görsel içerik editörü olarak görev yapıyor. Mitler ve tarihe ilgi duyuyor.